BBC Türkçe Röportajı: İhtiyaç Kendisini Hissettiriyorsa Çalışmalarımız Bir Siyasi Partiye Dönüşebilir
Sizin politik geçmişinizi, HDP’de siyaset yaptığınızı hesaba katarsak, bu oluşumun da belli bir kesime, çoğunlukla Kürt seçmene veya HDP seçmenine hitap etmesi olası diye düşünebilir miyiz?
Hayır, hayır. Bunun sorun çözeceği kanaatinde değilim. Şunu hep ifade ettim, HDP’ye sempati duyanla HDP’ye oy veren arasındaki makas çok açık. Yüzde 25’ler oy verebilirim diyor ama yüzde 10 oy veriyor. Sempati duyup oy vermeyenleri hedeflemek, onlara hitap etmek, yani bütün partilere, her partinin tabanına hitap etmek gayet tabii mümkün.
Ama biz özgün olarak HDP içinden bir klik gibi ya da HDP’den bir çizgi, bir fraksiyon gibi bir şey hedeflemiyoruz. Toplumsal merkezi önemsiyoruz. Türkiye’nin sorunlarının çözümüne odaklanmaktan yanayız. Kürt sorunu da tabii başta, en belirleyici sorunlardan biri olduğu için önem veriyoruz. Ama buradan ibaret bir siyasetin Kürtlerde de çok karşılığı olduğunu düşünmüyoruz. Sadece Kürt sorununa odaklı, sadece HDP tabanına talip bir siyasi hareketin başarı şansını da görmüyoruz doğrusu.
Hareketin öncülerinden biri siz olunca bu şekilde görülecektir, farklı kesimlere hitap etme konusunda…
Onu muhtemelen diğer arkadaşlarımızla dengeleyeceğiz, o isimler de ortaya çıkmaya başlayınca böyle olmadığı daha sağlıklı anlaşılacaktır.
Ben her siyasi partiden üst düzey isimlerle görüşüyorum dediniz. Bunlardan bir destek var mı size? Sorumun altını doldurayım; bu sene başında da yeni bir parti kurulması ihtimali konuşulurken bunun HDP’nin oylarını bölmek maksatlı, iktidarın desteği ile yapıldığına dair bir takım iddialar gündeme gelmişti. Netleştirmek için soruyorum, AK Parti’den böyle bir destek var mı size?
Hayır, hayır. Biz zaten öyle bir destek arayışıyla görüşmüyoruz. Türkiye’de siyasetteki tıkanmayı konuşuyoruz. Bizim göremediğimiz bir çözüm varsa, yol haritası, formül, beklenti varsa bunu anlamak istiyoruz. Bunu dikkate almak istiyoruz.
Dolayısıyla görüşmelerimiz bir yerden destek almak ekseninde görüşmeler değil. Şüphesiz AK Parti içinde de tartışmalar, arayışlar ve rahatsızlıklar var. Muhalefette de var yeterince kapsayıcı dil kurulamadığına dair.
Görüşmelerden edindiğim izlenim olarak şunu da ifade edeyim: Partilerin tabanları parti örgütlerinden daha ileride. Türkiye demokrasisi açısından umut verici, kamplaşma ve kutuplaşmaya karşı tabanlar son derece esnek, bir araya gelmeye açık.
Parti liderliklerinin de bu konuda bence arayışları var, muhalefet partilerini de kast ederek söylüyorum. Ama ara kadrolar parti bürokrasileri bunu içselleştirmiş değiller.
MHP’yle de görüşüyor musunuz?
MHP kökenli arkadaşlarımızla, ülkücü hareketten gelen, geçmişte MHP’de siyaset yapmış isimlerle görüşüyoruz ama MHP ile bir kurumsal iletişimimiz yok.
Diğerlerini de kurumsal diye tarif etmek yanlış olur. AK Parti, İYİ Parti ve CHP aidiyeti olanlarla bir takım temaslarımız var. Ama bu isimler kurumları adına görüşmüyorlar bizimle. A partisi, B partisi adına değil kişisel ilişkilerimiz var, arayışlarını biliyoruz, tartıştıklarını, yazdıklarını önemsiyoruz. Yoksa bir transfer, bir kadro kurma arayışı değil. Son derece etik bir hassasiyet gösteriyoruz.
Bu çalışma sonunda ‘mevcut aktörlerle olmuyor, yeni bir adres inşası gerekiyor’ noktasına gelirse o zaman siyasi hareketi partileştirmek gerektiğini düşünüyoruz.