Türkiye’nin bağımsızlığını ve ulusal onurunu koruyan, ülke çıkarlarını esas alan işbirlikleri ve ittifaklar mümkün, hatta kaçınılmazdır. Tek taraflı dayatmaya dönüşmeyen, Türkiye’nin egemenlik haklarını yok saymayan işbirlikleri Türkiye’nin bölgesel gücünü artırması açısından faydalı olabilir. İttifaklar arası çatışma senaryolarına karşı temkinli bir dış politika Türkiye’nin iç barışı ve toplumsal güvenliği için de önemlidir. Ekonomik ve kültürel iş birliğinin uluslararası ilişkilerdeki belirleyici rolü gittikçe artmaktadır.
Afrika ve Asya’ya yönelik açılımlar, başka çatışmalara taraf olunmamak koşuluyla uzun dönemde değerli kazanımlar sunacaktır. Sivil ve kamu diplomasisi devletlerarası ilişkilerin ötesinde toplumlar arası ilişkilerde de kalıcı kazanımlar sağlayacaktır. Uluslararası ilişkiler gerçekçiliği ve güçler dengesini gözeterek adım atmayı zorunlu kılar. ABD’nin Avrupa politikalarını tahkim etme stratejisi ile Rusya’nın yakın çevresine izin vermeme kararlılığı doğru okunmadığı için yanı başımızda patlayan savaşın faturasını Ukrayna toplumu ödemek zorunda kaldı.
İLKELİ VE TUTARLI DIŞ POLİTİKA
Değişken ve dinamik uluslararası düzen, Türkiye dâhil bütün ülkeler için tehditler ve fırsatlar anlamına geliyor. Türkiye’nin öncelikle ciddi riskler içeren mevcut dış politika zihniyetini terk etmesi ve yenilemesi gerekiyor.
Günübirlik tepkisel kararlar ve zayıf analizler temelinde yönetilen, devamlı yön değiştiren ve zikzaklar yapan dış politika yerine stratejik öncelikleri iyi tanımlanmış, iç tutarlılığa sahip bütünleşmiş bir yaklaşım dış politikanın ana aksı olmalıdır. Dış politika, ulusal çıkarlar temelinde ve evrensel değerler gözetilerek yürütülmelidir.
Dışişleri Bakanlığı’nda kurumsal yapının ve konularında uzmanlık kalitesinin daha güçlü kılınmasını hedefleyen bir yeniden yapılandırmaya gidilmesi de dış politikada başarılı olmanın önkoşuludur.
Dış politika sınırlardan dışarıya adım atmakla başlar. Türkiye’nin yakın çevresini oluşturan Balkanlar, Karadeniz havzası, Kafkasya ve Ortadoğu’nun en belirgin özelliği, savaşların ve istikrarsızlığın en şiddetli yaşandığı dünya coğrafyası olmasıdır.
Bölgemizde devam eden savaşlara son verilmeli, pek çok yerde savaşa dönüşme riski taşıyan anlaşmazlıklar müzakere yoluyla çözülerek sıcak çatışmaların önü kesilmelidir.